Türkiye’de daha çok tatlı sularda yaşayan dev su böceği, birinci kere Mersin kıyı kıyısında görüntülendi. Silifke ilçesi Akkum ve Boğsak koylarında görülen böcek çeşidi tedirginliğe neden oldu.
Bölgede incelemelerde bulunan Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Sürece Teknolojisi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, çeşide ilişkin iki birey tespit ettiklerini söyledi. Deniz kıyısında birinci kere görülen böcek cinsiyle tesadüfen karşılaştıklarını kaydeden Prof. Dr. Ayas, “Akkum’da bir dalış sırasında çıkışta kumun içerisinde bu böceği gördük. Dev bir su böceği. Daha sonra bunun teşhisini yaptık. Teşhisini yaptıktan sonra halk ortasında da ‘ayak ısıran’ ya da ‘parmak kopartan’ ismiyle geçen bir böcek olduğunu tespit edince aslında turizm tesiri açısından bir kıyılarda tarama yaptık. Erdemli’den Aydıncık’a kadar yaptığımız taramalarda yalnızca Akkum ve Boğsak’ta birer birey bulduk. Yani Mersin kıyılarında iki adet bireyini tespit ettik” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE BİRİNCİ SEFER GÖRÜLDÜ
Türün tatlı su ortamından deniz ortamına adapte olduğunu tespit ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Deniz Ayas, “Bildiğimiz üzere bu su böcekleri, tatlı su ortamına adapte olmuş, tatlı suda beslenen, pusu kuran, bilhassa kurbağa ve balık üzere omurgalılarla beslenen bir çeşit. Alışılmış bu farklı bir durum. Yani tatlı sularda yaşayan bir çeşidin uyumsal yeteneklerinin ne kadar geniş olduğunu görüyoruz. Deniz ortamına, deniz suyuna adapte olması ve orada popülasyon kurması hakikaten farklı. Aslında bu çeşidin çok kurak iklimlerden, Hindistan üzere çok daha yağışlı yerlere kadar çok geniş bir dağılımı, çok geniş bir ekolojik niş kullandığını görüyoruz. Olağan burada daha evvel dünyada yapılan çalışmalarda Rodos Adası, Kıbrıs’ta yeniden deniz ortamına adaptasyonuyla ilgili bir çalışma ve araştırma var. Biz bunu Türkiye’de birinci defa Mersin kıyılarında gördük. Bu tıbbın, tatlı su çeşidinin deniz ortamına adapte olduğunu tespit ettik” tabirini kullandı.
‘GÖZLEM ALTINA ALINMALI’
Türün turizmi etkileme potansiyeli olduğu ihtarında bulunan Prof. Dr. Deniz Ayas, şunları söyledi:
“Turizmi etkileme potansiyeli var. Bu tıbbın ayak kopartmak ya da parmak kopartmak üzere bir şeyi yok doğal ki. Halk ortasında geçen bir şey lakin çeşitli, kolay yaralanmalara sebep olacak bir tıp. O manasıyla da bu çeşidin izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi olarak da bundan sonraki yıllarda bu cinsin dağılımının nasıl olacağı, popülasyonun nasıl olacağını Mersin kıyılarında takip edeceğiz. Zira bildiğiniz üzere küçük şu yaralanmalara sebep olabilir. Şayet bu tıp, deniz kıyılarına ahenk gösterirse büyük oranda olursa kolay tedbirler alınabilir. Taşlık alanlarda giyilen o kolay patiklerle cinsin olduğu yerlerde girilerek yaralanmalar ortadan kaldırılabilir. Şu anda iki erkek birey tespit ettik fakat gelecekle ilgili müşahede yapılması gerekiyor. Bu tıbbın Mersin’deki varlığı tespit edildi, denizdeki varlığı tespit edildi. Bundan sonraki gidişatı müşahedeler yaparak tespit etmeye çalışacağız.”
