DUVAR- Yeniden Refah Partisi ve HÜDA-PAR’ın seçimlerde Cumhur İttifakı ile işbirliği için 6284 sayılı yasanın kaldırılmasını ön kural olarak sunmalarına reaksiyonlar devam ediyor. AK Parti içinde bu ön şarta reaksiyon gösteren Küme Başkanvekili Hasret Varlıklı ve Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, unsurların kaldırılmasının tartışmaya kapalı olduğunu kamuoyuna açıkladı.
Habertürk muharriri Nihal Bengisu Karaca, 6284 sayılı yasanın kaldırılması ön kaidesini değerlendirdiği yazısında, bu iki isme gösterilen reaksiyonların toplumsal medyada lince dönüştüğünü belirtti, “Belli ki maddeyi onlardan öteki savunan kalmamış AK Parti-MHP’de” diye yazdı. Karaca, 6284 sayılı yasaya reaksiyonların “ailenin içi boşaltılıyor” üzere yuvarlak ve muğlak tabirlerle lisana getirildiğini, somut kanıtlara dayanmadığını tabir etti.
Zengin ve Yanık’a reaksiyonların özel hayatlarına atak noktasına vardığına dikkat çeken Karaca, “Evet, elbette 6284’ü tarumar ederseniz hakkımız helal değil…” başlıklı yazısında şu görüşlere yer verdi:
“… sadece 6284 sayılı maddeyi savundular diye AK Partili Hasret Güçlü ve Derya Yanık linç ediliyor.
Belli ki maddeyi onlardan öbür savunan kalmamış AK Parti-MHP’de.
Ekranlardan alınmış anlık screenshot’larla, cımbızlanmış cümleleriyle alabildiğine nahoş ve nahoş bayanlar olarak resmediliyorlar. Erkeklerden oluşan Whatsapp kümelerinde bu iki bayanın özel hayatları lime lime ediliyor. Cinsiyetçi bir nahoşluk şelale olup akıyor .
AK Parti ile kederi olanlar susmuş olmamak için partili bayanları amaç yapıyorlar bir müddettir. Kimi mutaassıpların daha doğrusu bağnazların iki yüzlülük skalasında bu türlü bir tarz-ı siyaset var.
AK Partili bayan ve erkek siyasetçiler iki tweetle çalışma arkadaşlarının yanında durabilir, bu iki bayana fakat bilhassa Hasret Zengin’e adeta çemkiren bu YRP+eski ulusal görüşçü yeni Haymana mutabakatçısı kitle+bağnaz AK Partili güruhun karşısına dikilebilirler. ‘Yahu, arkadaşlar bu bayan hakları niçin bu kadar zorunuza gidiyor, sorun maddede değil sizde’ diyebilirler. Lakin yapmıyorlar.
Türkiye’nin bayan hakları savunucuları, feminist bayanlar da hayli sessiz. ‘Biz bu hanımların bulunduğu partinin çizgisini sevmiyoruz, bu iki hanımın söylediği yaptığı birtakım şeylere de şerh koyuyoruz ancak Güçlü ve Yanık yanlışsız söyledikleri için hedefteler, buna müsaade veremeyiz’ demek sıkıntı olmasa gerek. Lakin yapmıyorlar.
Peki bu iki AK Partili bayanın mahalleleri ne yapıyor? Onu birkaç gün evvelki ‘mahallesizler mahallesi’ yazımda belirtmiştim.Artık muhafazakar mahalle diye bir yer yok. Cumhur İttifakı tabanı var. Taban ise yalnızca öndere ya da başkanın sağ kolu rolünü gören ‘erkeklere’ bakarak hal belirliyor.
Çok üzücü ve esef verici bir tablo.
Siyaset insan hayatını ilgilendiren meselelerde tartışa tartışa bir tahlile ulaşmak mümkün olabilsin diye var. Bunun için icat edildi.
Şimdi ise ‘Oradan elli bin oy, buradan atmış bin oy gelsin’ hesabıyla bir siyasi spektrumun en uç noktasındaki görüşe boyun eğmek siyasete dahil hale geldi.“ (HABER MERKEZİ)