Her yeni gün yeni bir felakete gözümüzü açıyoruz. Türkiye’de inanılmaz boyutlara gelen bayan cinayetlerinin ve bayana şiddetin aslında hiç farkında olmadığımız halde başladığını biliyor muydunuz?
Hemen çabucak her gün yeni bir felaketle gözümüzü açtığımız ülkemizde bayan cinayetleri artık gündemin sıradan haberleri olarak adapte edildi. Şikayetlerin yetersiz kaldığı, onlarca cürüm kaydı olanların dışarıda rahat rahat dolaştığı şu iğrenç vakit diliminde sokakta rahat rahat dolaşamayan bi bayanlar bi de çocuklar kaldı. Toplu bir cinnet halinin potansiyel kurban adayları olarak hissediyoruz artık kendimizi.
“Sıradan” sözünü az önce boşuna kullanmadım zira olağanmış üzere gelen birden fazla davranış kalıpları, bayan cinayetlerinin filizlendiği alanlar aslında. Pekala nasıl? Buyurun bayana şiddet piramidini daima birlikte inceleyelim.
Piramidin en altında cinsiyetçi latifeler ve küfürler var. Yani birçok kişinin “O…pu çocuğu” ya da “A..mna koyayım” üzere hayatının modülü olan küfürler, siz farkında olmadan bayanı değersizleştiriyor. Boşuna değil yani o dilinize “dikkat edin” ikazları. Size olağan gelen, sizden sonraki jenerasyona de haydi haydi olağan gelecek ve bu zihniyet aktarılarak devam edecek ne yazık ki…
İkinci sırada yeniden lisanla ilgili öbür bir sorun. Bizim kültür arşivimizde de “maşallah” bu mevzuda oldukça örnek var. “Eksik etek”, “saçı uzun aklı kısa”, “elinin hamuruyla erkeğin işine karışma” üzere bayanın yerini son derece kıymetsiz bir yere koyan kelamlar olağan değil. Bunları ne siz kullanın ne de yanınızda kullanılmasına müsaade verin.
Piramidin bir üstünde “cinsel taciz” var. Cinsel tacizin tarifi tam olarak şöyle: Cinsel dilek ve isteklerini tatmin etmek üzere bir kimsenin öbür bir kimseyi bedensel rastgele bir temasta bulunmadan rahatsız etmesidir. Yani bazılarına saf üzere görünen “laf atma” da kelamlı cinsel tacizdir ve kabahattir. Benim vücudum ve cinsiyetimle ilgili rızamın olmadığı hiç kimse bana bir şey deme hakkına sahip değil!
Bir sonraki basamak istek almadan dokunmak ya da öteki ismiyle taciz. Hiçbir bayana o istemeden dokunamazsınız. Buna konuşurken elinizi bayanın omzuna atmak, gülerken bir anda bacağına şap diye vurup çekmek, bayanın üstündeki kıyafetin rastgele bir yerini o istemeden düzeltmek de dahil!
Piramit gitgide felaketlere yanlışsız yükseliyor farkında mısınız? Bir sonraki kademe şiddet. Aklınıza birinci olarak fizikî şiddet gelecek doğal olarak fakat kasıtlı olarak ekonomik manada mahrum bırakmak, her türlü niyet manipülasyonu, duygusal zorbalık da bu şiddet paketinin içinde. Yani bunlardan birini yapıp “elimi bile kaldırmadım” diyemezsiniz, şiddet şiddettir!
Piramitin üstten bir altındaki basamağı tecavüz. Beden dokunulmazlığının ihlal edildiği her çeşit hareket tecavüzdür. Bu ortada ben bu yazıyı yazmaya çalışırken 2 yaşında cinsel istismara uğrayan ve hayat çabası veren Sıla Bebek öldü….
Ve en üstte bayan cinayeti… Hiç düşündünüz mü neden “kadın cinayeti” diyoruz da “insan cinayeti” demiyoruz? Zira bayanlar, bayan oldukları için öldürülüyorlar. Bayandan nefret eden, bayan olduğu için tiksinen, bayana sahip olmakla ilgili kederi olan erkekler öldürüyor bayanları. İntihara sürüklenen birden fazla bayanın gerisinde tekrar erkekler ve onların kuralları var. Hiçbir manyağın ya da katilin sebebi, bayanların canından kıymetli değil. Gitgide çürüyen toplumun içinde bayan olarak hayatta kalmakla gayret ettiğimiz için utanç duyuyorum!
Kadına şiddet piramidi ?
