İmamoğlu, Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Kontratı 29’uncu Oturumu’nun (COP29) ‘Kentsel Liderlik’ panelinde konuştu. İmamoğlu, 2019 yılından beri 13 milyon metrekare yeşil alan oluşturduklarını belirterek, iklim değişikliği ile yaşanan ziyanlardan en çok yoksul ve en savunmasız olanların etkilendiğini belirtti. İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar:
“Avrupa’nın iklim açısından en kırılgan kıyı kenti olarak belirlenen İstanbul, kaydettiği en yüksek sıcaklıklarla hem kuraklık hem de selle karşı karşıya.
Kıtalararası hayatları ve ekonomileri etkileyen bu etrafla ilgili felaketlerin, hepimiz için bir ihtar niteliğinde olması gerekiyor. Lakin, birkaç gün evvel yayınlanan bir BM iklim raporu, iklim amaçlarımızda yavaş bir ilerleme kaydedildiğini gösteriyor. Ne yazık ki, bu yavaş ilerlemenin bedelini, en yoksul ve en savunmasız olanlar ödüyor. 16 milyonluk bir şehrin belediye başkanı olarak misyonum, kimseyi geride bırakmamaktır.
Sizlerle paylaşmak istediğim iki değerli muvaffakiyet var. Birinci olarak, İstanbul’un sürdürülebilir toplu taşıma dönüşümü, son beş yılda eklenen yaklaşık 90 kilometrelik yeni metro sınırlarını kapsıyor. Bu, karbon ayak izimizi azaltmakla kalmayıp, daha pak ve verimli bir ulaşım sağlıyor. İkincisi, misyona geldiğimiz 2019 yılından bu yana, kamu kullanımına sunulmak üzere 13 milyon metrekare yeşil alan oluşturduk. Bu eforlarımız, bize Karbon Saydamlık Projesi’nde bir ‘A’ derecesi ve geçen hafta ‘2024 Tek Gezegen Kent Yarışması’ global mükafatını kazandırdı.
Tüm bu gayretlerimizde finansman kritik kıymete sahip. İBB, Türkiye’nin birinci mahallî idare Yeşil Tahvili’ni ihraç ederek, dünya genelinde 200’den fazla yatırımcıdan, 715 milyon dolar (24 milyar 569 milyon lira) topladı ve dönüştürücü projeleri finanse etme imkanı buldu. Lakin, burada ortak konumumuzda vurguladığımız üzere, dünyanın dört bir yanındaki kentlerin daha fazla, yenilikçi kaynağa direkt erişime muhtaçlığı var.
Küresel maksatlara ulaşmak, sürdürülebilir altyapı için yıllık yaklaşık 7 trilyon dolar yatırım gerektiriyor. Bu maliyetli, lakin iklim eylemsizliğimizin bedeli daha da maliyetli. Son mesajım; iklim aksiyonunun toplumsal adalet olmadan eksik kalacağıdır. Ekolojik adalet, toplumsal adalet ve demokratik siyasetle yakından bağlantılıdır. Vatandaşları sürece dahil etmemiz gerekiyor.”