AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Merkez Karar ve İdare Heyetinde (MKYK), partiye katılan yeni isimlerin de yer almasına ve “AK Parti TBMM’de 360’ı bulmaya çalışıyor” tezlerine ait soru üzerine Ala, “Siyaset üretmeyen bölümlerin kendi ortalarında spekülasyon için kurdukları cümlelerle yönetmiyoruz biz Türkiye’yi. Bu bir realite” dedi.
YENİ İŞTİRAK OLACAK MI?
Habertürk yayınına katılan Efkan Ala, “Başka AK Parti’ye katılacak milletvekili olacak mı?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Olabilir. Biz bir pazarlık içerisinde değiliz. Biz kurulduğu günden bugüne uyguladığı projelerle, yaptığı yatırımlarla, koyduğu vizyonla, amaçlarla Türkiye’yi yönetmeye çalışan büyük bir partiyiz ve güçlü bir takımız. Buraya katkıda bulunmak isteyen, Türkiye’ye katkıda bulunuyor. Onu görenler de elbette ‘AK Parti ile birlikte, AK Parti’nin içerisinde siyaset yapayım’ diye tercihte bulunuyorlar.”
TÜSİAD’IN AÇIKLAMALARI
Ala, TÜSİAD yöneticilerinin açıklamalarının ve sonrasında başlatılan soruşturmanın hatırlatılması üzerine, TÜSİAD’ın Türkiye’nin iş dünyasında kıymetli bir yerinin bulunduğuna işaret etti. Ala şöyle devam etti:
“Fakat siyasi sicili pak değildir TÜSİAD’ın. Yani ne vakit bir boşluk bulsa siyasete, siyaset dışı müdahalelerde bulunma imkanını değerlendirmiştir. Bu hakikat bir iş değil. Bu eski Türkiye’de sonuç alıyordu. Artık bizim getirdiğimiz evrede, Türkiye’de vesayet odakları ortadan kalkmıştır. Kurumlar kendi işlerini yapıyorlar. TÜSİAD’ın bu türlü şuur altı davetiyle hükümetlere istikamet verecek vesayet odakları yoktur. TÜSİAD’ın bir iş adamları derneği olarak, Ulusal Savunma Bakanlığının askeri disiplin içerisinde Genelkurmay Başkanlığındaki askeri disipline ait soruşturmasına, bir devlet kurumunun soruşturmasına dair ne üzere bir vazifesi ve görevi var? Bu nasıl bir oligarşi, yani o vakit ne akla geliyor? Demek ki bir demokrasiden yana değil, aslında oligarşiden yana.”
İMAMOĞLU’NA AÇILAN DAVALAR VE DİPLOMA
Ala, muhalefetin, “yargının siyasi araca dönüştürüldüğü” telaffuzlarının, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki davalar ile diploması konusundaki tartışmaların ve “engellenmeye çalışıldığı” argümanlarının hatırlatılması üzerine, “Belediye seçimlerinden sonra beşerler 15-16 milyon insan İstanbul’da hizmet bekliyor.” dedi.
“Belediye seçimleri oldu, sonraki gün kendileri bu tartışmaları başlattılar. Daha cumhurbaşkanlığı seçimine 5 yıl var. Yani önümüzde önemli bir müddet var.” değerlendirmesinde bulunan Ala, şöyle konuştu:
“Bu en başta 16 milyon insanın iradesine saygısızlıktır. İkincisi parti içi çekişmeler, şaibeler, bunlar kendi ortalarında söylüyorlar ve artık kamuoyuna mal oldu. Bunlar gündeme ne vakit gelse çabucak bunları örtbas etmek için bir ‘siyaset müdahalesi var, bir müdahale var’ diye yaygara koparıyorlar. Bu inanın Türkiye’ye yakışmayan görüntülerdir. Siyaset ciddiyet ister. Siyaset biraz emek ve biraz saygın olmayı gerektirir. Daha belediye başkanı seçilir seçilmez ertesi gün çocukça şeylere girişmemek icap eder. Daha önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimine yıllar varken bu tartışmalar başlatıldı. Bu tartışmalarla Türkiye’nin vakti heba ediliyor.”
Ala, “İmamoğlu’nun adaylığından çekiniyorlar” argümanlarının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti: “Yargının işi var değil mi? Yargının prosedürleri var. O yargı içerisinde kendisinin itiraz hakları elinden mi alınmış? Yani kendisinin itiraz hakları yok mu? Bunun siyasetle yahut işte diğer partilerle ne ilgisi var? Yani ne vakit bir külfetle karşılaşsalar ya da kendilerine nazaran bir davayla karşılaşsalar, bunu niçin kendi prosedürü içerisinde devam ettirmeyip de siyasal alana taşıyorlar?”
ERKER SEÇİM TARTIŞMALARI
Muhalefetin erken seçim beklentisine yönelik soruya Ala, “Bizim gündemimizde o denli bir şey yok. Muhalefetin erken seçime gitme, karar alma çoğunluğu var mı? Bu türlü bir imkan da yok. Biz muhalefetin bütün projelerini gerçekleştirmek üzere burada siyaset yapmıyoruz. Biz Türkiye’nin problemlerini çözelim diye siyaset yapıyoruz” yanıtını verdi.
Ala, cumhurbaşkanlığı seçiminde İmamoğlu mu yoksa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın mı daha zorlayıcı bir aday olacağı sorusunu, “Biz onları konuşmuyoruz. Biz Türkiye’ye hizmeti konuşuyoruz. Hizmet, arkasından başarıyı getirir, seçimi kazanmanızı sağlar. Bunu biz bu 22 yılda girdiğimiz bütün seçimleri kazanarak gördük. Siz seçim gelmeden daha seçim sorunlarını konuşursanız bir iş yapmayacaksınız demektir.” diye yanıtladı.
İMRALI SÜRECİ
Ala, DEM Parti heyetinin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmesine ait, “Sürecin sonunda beklentiniz nedir?” sorusu üzerine “Terörsüz bir Türkiye gayesiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu çok açık. Zira Türkiye bu prangalarından kurtulmalıdır” sözlerini kullandı. Ala, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin, 85 milyonun memnuniyetini sağlayarak yoluna devam etmesini istiyoruz. Çocuklar heder olmasın, kaynaklarımız boşa gitmesin; dünyanın, Türkiye’nin ve insanların kendi ailelerinin hizmetine odaklansınlar. Terörsüz bir Türkiye olsun. Çok bedel ödendi. Hem insan kaynağımız, insanlarımız perişan oldu, hayatlarını kaybettiler. Şehitlerimiz bu memleket için canlarını verdiler. Birçok kardeşimiz gazi oldu, problem çekti ve o bölge çok büyük külfet çekti.”
Ersoy’un, “Silah bırak daveti mı bekliyorsunuz?” sorusu üzerine Ala, “Şu andaki ortam kestirime müsaittir. Yani bu silah bırakma davetinin yapılacağı varsayım edilebilir, biz de bunu bekliyoruz.” dedi.
‘İHTİYATLI BİR OPTİMİSTLİK İÇERİSİNDEYİM’
Ala, “Silah bırak daveti yapılması üzerine terör örgütünün buna uyup uymayacağına” dair soruyu şöyle yanıtladı:
“Siyaset yalnızca bir şeyi beklemez. Bekleneni yapmak için çalışmalar yapar. Biz yalnızca bekleyenler tarafında değiliz. Biz elimizden geleni şimdiye kadar yaptık terörle gayrette terörsüz bir Türkiye olsun diye ancak artık de o devam ederken bir yandan da artık bundan büsbütün kurtulalım diye çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaların sonuç almasını dilek ediyoruz. Herkese düşen şey var burada. Yani herkes elinden geleni yapmalı. Herkes katkıda bulunmalı o vakit büyük bir ihtimalle sonuç alınabilir. Burada ihtiyatlı bir optimistlik içerisindeyim. Temkinli bir optimistlik elbette. Zira çok fazla aktör var işin içerisinde. Yabancı ülkeler var, istihbarat örgütleri var, bölgedeki durum var. Bütün bunları dikkate aldığımızda Türkiye, evet bu türlü sıkıntı koşullarda bizler değerli muvaffakiyetler elde ettik birçok alanda. Bunda da elde edebiliriz diye elimizden geleni yapıyoruz ve ümit ediyorum ki sonuç alınır. Doğal herkes burada üzerine düşeni yaparsa daha az maliyet ödenir.”
AK Parti Genel Başkanvekili Ala, DEM Parti ile AK Parti’nin bahse yaklaşımları ortasında fark olup olmadığı sorusu üzerine şunları kaydetti: “Her partinin doğal kendine ilişkin bir siyaseti var. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; artık daha evvelki periyotlarda olup bitenlerle kıyaslayınca siyaset dünyasında daha kapsamlı, daha geniş bir optimistlik ve takviye var. Bu uygun bir şey. Yani en azından terörsüz bir Türkiye’nin, herkesin kazanacağı bir Türkiye olduğu, herkesin lehine olduğu konusunda bir geniş mutabakatın olması, bir fikir birliğinin olması kıymetli bir noktadır. Buraya gelinmiş olması da çok önemlidir Türkiye için.”
(ANADOLU AJANSI)