1930 yılında keşfedilen ve 2000’li yıllara kadar dokuzuncu gezegen olarak tanımlanan Plüton, Uluslararası Astronomi Birliği tarafından açıklanan “Güneş sisteminde gezegen olma koşullarını” sağlamadığı için, 2006 yılında gezegenlikten çıkartılmıştı. Plüton hakkında tartışmalar devam ederken, gök bilimciler Plüton’un ötesinde dokuzuncu gezegenin varlığını tespit etmek için çalışmalarına devam ediyor. Imperial College London bünyesinde çalışmalarına devam eden astronom ve astrofizik profesörü Michael Rowan-Robinson, 1983’te fırlatılan Kızılötesi Astronomik Uydu (IRAS) tarafından elde edilen verileri inceledi. Bir uzay teleskopu tarafından toplanan veriler, dokuzuncu gezegen teorisi için olası bir aday olduğunu gösterdi. Rowan-Robinson, verilerde keşfedilmemiş herhangi bir şey olup olmadığını görmek için IRAS’ın on aylık görevinden gelen verilere bakmaya karar verdi. Profesör, bir gözlem ile diğeri arasında yavaşça hareket eden nesnelere dikkat etti. Gök bilimci, özellikle 1983 yılının haziran, temmuz ve eylül aylarında yapılan üç gözlem üzerinde durdu. Gözlemler, yeni gezegenin Dünya’dan üç ila beş kat daha büyük olabileceğini öne sürdü. Rowan-Robinson; yakın tarihli bir araştırma makalesinde, gözlemlerin yüksek kalitede olmadığını ve gözlemlenen gökyüzü bölgesinin gaz liflerinden oluşabileceğini söyledi. Bu bulut benzeri gazlar, gözlemlerin net bir şekilde okunmasını zorlaştırıyor. Son yıllarda Neptün ötesi gök cisimlerini inceleyen araştırmacılar, devasa gaz bulutunun ardında yörüngesel anomaliler tespit etti. Bu da bilim insanlarını, Neptün’ün ötesinde Dünya’dan en az 10 kat daha büyük bir gezegen olabileceği düşüncesine itti. 9. gezegenin 250 astronomik birim ötede olduğu varsayılıyor (1 astronomik birim: Dünya ile Güneş arasındaki mesafe). Güneş sisteminin Plüton’dan sonraki bölgesi, birçok yönden gizemini koruyor. Çünkü günümüzde bile orada ne olduğu hakkında hiçbir bilgi yok. Bu nedenle bilim insanları, Plüton’dan ötesini “keşfedilmemiş uzay bölgesi” olarak tanımlıyor.