Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın’ın hayatını kaybetmesinin akabinde haberi alan sevenleri, hastaneye gitti. Oyuncu Tamer Yiğit, “Türk sinemasının, Türk seyircisinin başı sağ olsun. Cüneyt Arkın demek sinema demekti” derken şair Ahmet Selçuk İlkan da, “Sanki Cüneyt Arkın’la ben çocukluğumu kaybettim üzere geliyor” sözlerini kullandı.
Dün gece kalbinin durması sebebiyle İstanbul Ulus’taki özel bir hastaneye ambulansla kaldırılan Cüneyt Arkın, 85 yaşında hayatını kaybetti. Usta oyuncunun sevenleri hastaneye gitti.
AHMET SELÇUK İLKAN: ÇOCUKLUĞUMU KAYBETTİM ÜZERE GELİYOR
Hastaneye giden isimlerden şair Ahmet Selçuk İlkan “Tek tesellimiz bıraktığı birbirinden bedelli eserler ve çok bedelli anılar. Bilirsiniz efsaneler asla ölmez diye düşünüyorum buna da bütün sevenlerinin katılacağını düşünüyorum. Bir insan fakat unutulduğu vakit ölürmüş. Unutulmayacak bir aktörümüz, sanatkarımız ve yıllar yılı hepimizin anılarında çok hoş izler bırakmış bir insan. Acılar lakin hatırlarıyla teselli bulur diye düşünüyorum. Bütün ulusumuzun başı sağ olsun. Allah rahmet eylesin. Her mevt erken ölümdür derler ya… Güya Cüneyt Arkın’la ben çocukluğumu kaybettim üzere geliyor. Gençliğimin en hoş yıllarını yitirmiş üzere hissediyorum. Yaşına, yorgunluğuna bakmadan gençlere bilhassa verdiği birbirinden bedelli öğütlerle bir baba, bir ağabey, sanatın ötesinde çok kıymetli bir insan olarak daima anımsayacağız. Elbet her şeyden evvel çok düzgün bir insandı. İnsanlık doğup da yaşamak değil, yalnızca bir vücut taşımak değil, insansan insanın değerini bil. Sen o vakit beşersin dediğimiz seçkin örneklerden biriydi. Hem sanatıyla, hem insanlığıyla, hem vefasıyla hem de bıraktığı izleriyle çok özel bir insandı. Sıhhatinde da pahasını bildiğimiz seçkin isimlerden biriydi. İnşallah kitaplarıyla, sinemalarıyla, anılarıyla her seven anlatarak ömür uzunluğu yaşatır” dedi.
TAMER YİĞİT: CÜNEYT ARKIN SİNEMA DEMEKTİ
Usta oyuncu Tamer Yiğit, “Türk sinemasının, Türk seyircisinin başı sağ olsun. Cüneyt Arkın demek sinema demekti. Sinema da Cüneyt Arkın demekti. Allah rahmet eylesin. Işık içinde yatsın, yeri cennet olsun. Allah ailesine sabırlar versin. Sevdiklerine sabırlar versin. Başımız sağ olsun” diye konuştu.
RÜZGAR ŞAVATA: HEPİMİZİN BABASIYDI
Yönetmen ve oyuncu Gani Rüzgar Şavata ise “Cüneyt Arkın deyip durmak lazım. Cüneyt Arkın bir ekoldü. Türkiye sinemasının tarihini yazan, dünü bugüne, bugünü de yarına taşıyan bir ekoldü. Hepimizin üstadıydı, direktörüydü, aktörüydü, karakteriydi. Bilgiyi, beceriyi, tecrübeyi, sinemayı ondan öğrendik. Onun konutunda iki sene kaldım. Öğrencisiydim. Onunla bir arada atlara bindim, spor yaptım, yol yürüdüm. Onun fikirleri sinemamızı ölümsüzleştirmiştir. O ebediyete seyahat yapmıştır ancak yüreğimizdedir. Sinemada yaşayacaktır. Sinema için bir tarihtir. Sinemanın devranı kapandı lakin, onun sinemaları, yaşantısı, hayat biçimi hepimizi, bütün halkları, bütün inananları, bütün düşünürleri, bütün devrimcileri hepsini kucaklamıştır. Cüneyt Arkın o denli sıradan bir insan değildi. Cüneyt Arkın bir ailenin, hepimizin babasıydı” tabirini kullandı.
“SAĞLAM KEMİĞİ KALMAMIŞTI, O DENLİ BİR SEVDAYDI”
Şavata, kelamlarını şöyle tamamladı: “Onu gördüğüm vakit Türkiye tarihini görüyorum. Ben onu gördüğüm vakit çocuklarımızın spor alışkanlığını görüyorum. Ben onu gördüğüm vakit onun gölgesinde yürüyorum. O o denli bir dev adamdı ki, eşi Betül Arkın’a her şeyi borçluyuz. Onun ardındaki direktör de Betül Arkın’dı. Yaşayacak, yaşatacağız. Daima birlikte yaşatacağız. 2 yıldır hastalıkla boğuşuyordu. Onun geçmişte sahnelerde verdiği zayiat, geçirdiği kazalar. Sağlam kemiği kalmamıştı. O denli bir sevdaydı ki. Onun sevdası sinema sevdasıydı. Onun sevdası Türkiye’nin tarihiydi, geleceğiydi. Bu bir bayrak yarışıydı, bizlere bıraktı. Bakalım biz nereye kadar götüreceğiz.” (İHA-DHA)