Yaşadığı dönemde klasik öykücülüğün kurallarını yıkarak; samimi, içten ve doğal anlatım tarzıyla Türk edebiyatında bir devrim gerçekleştiren Sait Faik, edebiyatımızın mihenk taşlarından biri olarak kabul ediliyor. Sarnıç, Lüzumsuz Adam, Kumpanya, Semaver, Hişt…Hişt… gibi çok sayıda esere imza atan sanatçı, edebiyat tutkunluğunun yanı sıra eğitim sevdasıyla da biliniyor. Gerçek bir İstanbul aşığı olan ve kendine has üslubuyla İstanbul’u çok sayıda eserinde nakış gibi işleyen Sait Faik, pek çok kişi tarafından İstanbul Öykücüsü olarak da anılıyor. Sait Faik’in edebiyat dünyasına kazandırdıkları tartışılmaz. Fakat onun çok bilinmeyen diğer bir yanı da eğitime olan tutkusu. Hayatı boyunca eğitime ve öğrencilerin gelişimine önemli katkılar sunan Sait Faik’in Darüşşafaka ile buluşma hikayesi de son derece ilginç…
Ömrünün son günlerinde çeşitli edebiyat matinelerine katılan Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın teşvikiyle, 1954 yılında Darüşşafaka Lisesi’nde düzenlenen bir edebiyat matinesine katılır ve ortamdan çok etkilenir. Matineden sonra, o dönemde İstanbul’un Fatih semtinde bulunan Darüşşafaka’yı gezen Sait Faik, orada okuyan çocuklarla ilgilenir ve onları çok takdir eder. Eve döndüğünde annesi Makbule Abasıyanık’a mal varlıklarını, babası hayatta olmayan çocuklara çok güzel olanaklar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka’ya bağışlamayı teklif eder. Makbule Hanım, yazarın ölümünden sonra, 8 Kasım 1954’te hazırladığı vasiyetinde mal varlıklarının çoğunu, yazarın eserlerinin telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bırakır.
Bu mirası bırakırken, Makbule Abasıyanık vasiyetnamesinde Darüşşafaka Cemiyeti’ne iki ödev verir. 1955’te kurduğu Sait Faik Hikâye Armağanı”nın sürdürülmesi ve 1959 yılında açtığı Sait Faik Abasıyanık Müzesi’nin yaşatılması. Darüşşafaka Cemiyeti de 1964 yılında kendisine intikal eden bu vasiyetnamenin gereklerini o yıldan beri yerine getirmektedir. Yazar, öykülerine konu edindiği karakterler hep yanı başımızda oldular. Faik’in öykücülüğünde hayatımıza dair ne varsa bulabiliyoruz. Sait Faik’in parlayan Türkçesiyle vuku bulan sözcükler, okurları geçmiş ve şimdiki zaman arasında yolculuğa çıkartıyor. İstanbul’un kenar mahallelerinde yaşayan insanları, fabrika işçilerini, kahvehane köşelerinde zaman öldüren insan manzaralarını satırlarına taşıyan Faik, karakterleri konuşturmakta mahirdir. Sait Faik’in öykülerinde insanoğluna dair pek çok ayrıntıyı bulmak mümkün.
Semaver, Mahalle Kahvesi, Havada Bulut, Son Kuşlar, Kumpanya, Medar’ı Maişet Motoru gibi önemli eserlere imza atan Sait Faik, adını edebiyatımıza altın harflerle yazdırdı desek yeridir. Faik, 11 Mayıs 1954’te hayatını kaybetti. Kitap sayfası için iletişim: [email protected]
Ömrünün son günlerinde çeşitli edebiyat matinelerine katılan Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın teşvikiyle, 1954 yılında Darüşşafaka Lisesi’nde düzenlenen bir edebiyat matinesine katılır ve ortamdan çok etkilenir. Matineden sonra, o dönemde İstanbul’un Fatih semtinde bulunan Darüşşafaka’yı gezen Sait Faik, orada okuyan çocuklarla ilgilenir ve onları çok takdir eder. Eve döndüğünde annesi Makbule Abasıyanık’a mal varlıklarını, babası hayatta olmayan çocuklara çok güzel olanaklar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka’ya bağışlamayı teklif eder. Makbule Hanım, yazarın ölümünden sonra, 8 Kasım 1954’te hazırladığı vasiyetinde mal varlıklarının çoğunu, yazarın eserlerinin telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bırakır.
Bu mirası bırakırken, Makbule Abasıyanık vasiyetnamesinde Darüşşafaka Cemiyeti’ne iki ödev verir. 1955’te kurduğu Sait Faik Hikâye Armağanı”nın sürdürülmesi ve 1959 yılında açtığı Sait Faik Abasıyanık Müzesi’nin yaşatılması. Darüşşafaka Cemiyeti de 1964 yılında kendisine intikal eden bu vasiyetnamenin gereklerini o yıldan beri yerine getirmektedir. Yazar, öykülerine konu edindiği karakterler hep yanı başımızda oldular. Faik’in öykücülüğünde hayatımıza dair ne varsa bulabiliyoruz. Sait Faik’in parlayan Türkçesiyle vuku bulan sözcükler, okurları geçmiş ve şimdiki zaman arasında yolculuğa çıkartıyor. İstanbul’un kenar mahallelerinde yaşayan insanları, fabrika işçilerini, kahvehane köşelerinde zaman öldüren insan manzaralarını satırlarına taşıyan Faik, karakterleri konuşturmakta mahirdir. Sait Faik’in öykülerinde insanoğluna dair pek çok ayrıntıyı bulmak mümkün.
Semaver, Mahalle Kahvesi, Havada Bulut, Son Kuşlar, Kumpanya, Medar’ı Maişet Motoru gibi önemli eserlere imza atan Sait Faik, adını edebiyatımıza altın harflerle yazdırdı desek yeridir. Faik, 11 Mayıs 1954’te hayatını kaybetti. Kitap sayfası için iletişim: [email protected]