ANKARA (İGFA) – Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) tarafından desteklenen “Mavi Nokta Ağı Sertifikası” (Blue Dot Network- BDN) kapsamında başarılı bir pilot uygulama süreci tamamlayan Avrasya Tüneli, etraf dostu ve sürdürülebilir altyapı projelerine örnek teşkil etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrasya Tüneli’nin bu itibarlı mükafata layık görülmesinin, projenin memleketler arası standartlara uygunluk ve çevresel sürdürülebilirlik açısından ne kadar başarılı olduğunun bir delili olduğunu söyledi.
Bakan Uraloğlu, “Avrasya Tüneli, çevreci yaklaşımı ve Paris İklim Mutabakatı gayelerine olan ahengiyle öne çıkıyor. Bu ödül, projemizin etrafa hassaslığını ve gelecek kuşaklara bırakılacak sağlam bir altyapıyı temsil ettiğinin bir göstergesidir” dedi.
AVRASYA TÜNELİ’NİN EHEMMİYETİ VE TEKNOLOJİK YENİLİKLERİ
Avrasya Tüneli, Türkiye’nin iki kıtasını birbirine bağlayan kıymetli bir altyapı projesi olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “Temeli 2011 yılında atılan tünel, Asya ve Avrupa yakalarını birbirine bağlayarak İstanbul trafiğini rahatlatmayı hedefliyor. Toplamda 14.6 kilometre uzunluğundaki tünel ve ilişki yollarıyla projenin emeli, Kumkapı ile Koşuyolu ortasındaki seyahat mühletini değerli ölçüde azaltmak ve böylelikle trafik yoğunluğunu minimize etmek. Avrasya Tüneli, etraf ve güç tasarrufu sağlamak için bir dizi teknolojik yenilikle donatıldı. Tünel, güç verimliliği ve su altı hayatını muhafaza odaklı tasarlandı. Tıpkı vakitte projenin inşasında kullanılan materyallerin çevresel tesirleri de dikkate alındı. Tünelin çevreci mükafatı kazanmasındaki en büyük etkenlerden biri, Paris İklim Muahedesi maksatlarını destekleyen ve sürdürülebilir altyapı yatırımlarını teşvik eden bir yaklaşımı benimsemiş olması” diye konuştu.
AVRASYA TÜNELİ’NİN ALDIĞI MÜKAFATIN ANLAMI
Bu ödül, projenin memleketler arası alanda kabul gören ve takdir edilen bir standarda uygun olarak gerçekleştirildiğinin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Avrasya Tüneli’nin çevreci mükafatı alması, yalnızca Türkiye’nin değil, memleketler arası alanda altyapı projeleri yürüten öbür ülkelerin de etraf ve sürdürülebilirlik prensiplerine daha fazla odaklanması gerektiğini bir kere daha hatırlatıyor.