Avrupa’da da enflasyon yükseliyor. Euro Bölgesi’nin merkez bankası Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) de bu yönde politika yürüterek politika faizi kararları veriyor. Ancak, Alman iş dünyası ECB’nin tahvil alımlarını ve sıfır faiz politikasını “yüksek enflasyon” nedeniyle eleştirmeye başladı. Alman basınına yansıyan haberlerde, Almanya Dış Ticaret Birliği (BGA) Başkanı Dirk Jandura, ECB’nin yanlış yaptığını belirterek, bankanın para politikasındaki gevşek tutumunun ciddi yan etkilere yol açtığını savundu. Jandura, “ECB’nin kriz zamanlarında kamu maliyesinin istikrara kavuşturulmasına yardımcı olduğu gerçeği siyasi olarak haklı olabilir ancak uzun vadede değil. Uzun vadede ise bu paranın değerini yok ederek para birimine olan güveni tehlikeye atıyor.” değerlendirmesinde bulundu ve ECB’ye gevşek para politikasını sonlandırma çağrısı yaptı. Almanya Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DHIK) Başkanı Peter Adrian ise ECB’nin yüksek enflasyon karşısında ECB’nin stratejisini eleştirerek, ECB’nin hala “gevşek para politikasından gerçek bir çıkış sinyali vermediğinden” endişe duyduklarını belirtti. Almanya’nın bilgi, iletişim ve yeni medya sektörlerini temsil eden BITKOM Başkanı Achim Berg ise artan ham madde ve enerji fiyatları, karbon fiyatlandırması, kalıcı tedarik darboğazları ve birçok ürün ve mal için aşırı talep gibi çeşitli enflasyon faktörleriyle ilgili endişelerini dile getirerek, “Merkez bankaları, sürekli bir süper ucuz para politikasıyla yangını körüklememeli.” değerlendirmesinde bulundu. Almanya’da Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis) verileri ekimde yüzde 4,5 olan yıllık enflasyon, enerji fiyatları ve salgının etkisiyle kasımda yüzde 5,2’ye çıkarak yaklaşık son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştığına işaret ediyor. Almanya’da tüketici için alışılmadık derecede yüksek enflasyon iyice hissedilirken, fiyat artışının ECB Başkanı Christine Lagarde gibi merkez bankacıların ve ekonomistlerin çoğunun savunduğu “geçici” olacağı görüşüne dair şüpheler de artıyor. Bir asır önce Weimar Cumhuriyeti’nde (1918-1933 dönemi) görülen ve tüketicilerin satın alma gücünü çökerten hiper enflasyondan dolayı “enflasyon” Almanya’da her zaman hassas bir konu olarak görülüyor. Lagarde, enflasyonun, enerji fiyatlarındaki artış, ekonomik toparlanma ile birlikte talebin artması ve tedarik sıkıntılarından kaynaklandığını belirterek, “Enflasyonun yakın vadede daha da yükseleceğini ancak önümüzdeki yıl içinde düşüşe geçeceğini öngörüyoruz.” değerlendirmesinde bulunuyor. Alman tasarruf sahipleri yüksek enflasyon karşısında endişeye kapılırken ülkede Focus dergisi, emekliler ve tasarruf sahiplerine yönelik “enflasyon paranızı yiyor” uyarısında bulundu. “Bild” gazetesi ise ECB Başkanı Christine Lagarde’ı sert şekilde eleştirerek, Lagarde’ı enflasyondaki artışı tolere ederek sıradan insanların kazançlarını ve tasarruflarını yok etmekle suçladı. Lagarde’ı “Madam Enflasyon” olarak adlandıran gazete, onu lüks giyinmeyi seven yüksek gelirli biri olmakla suçladı ve sıradan insanların zorluklarını umursamıyormuş gibi göründüğünü aktardı. Ayrıca Bild, “Christine Lagarde emekli maaşlarını, ücretleri ve tasarrufları eritiyor.” değerlendirmesinde bulundu. Lagarde’ı “Lüks Lagarde” olarak niteleyen Bild, “Lüks marka giymeyi seviyor, ayda neredeyse 40 bin euro kazanıyor ancak normal insanların endişelerini umursamıyor gibi görünüyor.” ifadesini kullandı. Kişisel nedenlerden dolayı 2021’in sonunda görevini bırakacak olan Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Jens Weidmann da ECB’ye aşırı hızlı enflasyon riskini göz ardı etmemesi gerektiğini belirtti. Euro Bölgesi’ndeki artan enflasyonun ne kadar kalıcı olacağının “ECB Yönetim Konseyi için çok önemli bir soru” olacağını dile getiren Weidmann, Avrupa Merkez Bankası’nın aşırı hızlı enflasyon riskini göz ardı etmemesi gerektiğini aktardı.