AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun TÜRGEV ve ENSAR üzerinden ABD’ye para aktarılması konusunda; “Şimdiye kadar Türkiye’nin içerisinde bir muhalefet liderinin kara propagandayı kullanması ilk olmuştur. Kılıçdaroğlu’na yakışmayan bir hareket, sorumsuzluktur. Kendisini bu duruma düşürmemelidir. Kılıçdaroğlu’nun sayın Cumhurbaşkanımızın kaçacağını söylemesi çok büyük bir sorumsuzluk olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AKP MYK toplantısı sona erdi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları:
“Diyarbakır annelerine bir kez daha selamlarımızı iletiyoruz .1000. gününü aştı. annelerin çocuklarını terör örgütünden kurtarmak için başlattığı bu mücadeleye katılan annelerin tek tek evlatlarına kavuşmalarını ümit ediyoruz.
Terör örgütlerinin yok edilmesi için açık ve net tavır defalarca Cumhurbaşkanımız tarafından söylenmiştir. Hem yurt içi hem yurt dışı fiili kararlılık gösterilmiştir. Bundan sonra da Cumhurbaşkanımız açıkladığı gibi bu harekatlar sürdürülecektir.
Gençlerin yeni hedeflere özendirmesi çok güzel bir hareket oldu. sayın Cumhurbaşkanlarımızın himayesinde gerçekleştirilen festival kendi alanında bir ilk olmuştur.
Şimdiye kadar Türkiye’nin içerisinde bir muhalefet liderinin kara propagandayı kullanması ilk olmuştur. Kılıçdaroğlu’na yakışmayan bir hareket, sorumsuzluktur. Kendisini bu duruma düşürmemelidir. Bu son derece hassas bir konudur. Sayın Cumhurbaşkanımızın harekat açıklamasından birkaç gün sonra gerçekleştiriliyor.
Türkiye’deki sivil toplum örgütleri öğrenciler için bir takım imkanlar sunuyorsa devletimiz bu imkanlar için gayret sarf ediyorsa bundan gurur duyulmalıdır. Bu faaliyetler yürütülürken hassas olmak lazım. ‘Gizli belge dediği kaynaklar açık kaynaklarda vardır’ demiştim. Arkasından ‘bilmem ne FETÖ’cü çıktı ben bunları daha önce söylemiştim’ dedi. Cumhurbaşkanımızın kaçacağı iddiasına kendileri bile inanmıyor.
Siyaset bütün kuvvetiyle yapılacaktır ancak bir sınırda durulması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın grup konuşmasında bir harekattan bahsetmesinin hemen ertesinde sayın Kılıçdaroğlu’nun sayın Cumhurbaşkanımızın kaçacağını söylemesi çok büyük bir sorumsuzluk olmuştur. Bu yabancıların diliyle etiketlemek olmasıdır. Bu yabancıların zamanlamasına baktığında Türkiye önemli bir dış politika müdahalesi gerçekleştiğinde, iç ve dış siyasette yeni bir reform ortaya çıktığı zaman olmuştur.
CHP’de çok temel konularında ayrılıklarımız olabilir. Fakat CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan Türkiye’nin milli güvenliği konusunda her zaman hassas olmuştur. Bunun tekniği, stratejisi konusunda, nasıl gerçekleşeceği konusunda ayrışabiliriz ama bu hassasiyeti göstermişlerdir. İlk defa CHP koltuğunun bu şekilde istismar edilmesi hem CHP hem de Türkiye için bir ilktir.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun önüne bir belge getirildiğinde bunun önünü, arkasını iyi sorgulaması lazım. Kendisini bu duruma düşürmemelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘biz harekat gerçekleştireceğiz’ demesinden hemen bir iki gün sonra oluyor bu.
Vatandaşlarımız öğrenci olarak, iş bulmak için başka ülkelere gittiğinde FETÖ’cüler istiyor ki kendilerinin organizasyonlarına muhtaç olsunlar. Bunlar kendilerini değişik kimliklerle gösterebilirler. Bunlara karşı sivil toplum örgütleri, Türkiye Cumhuriyeti birtakım imkanlar yaratıyorsa, meşru bir biçimde yurt açıyorsa bundan memnuniyet duyulması gerekir. Bundan rahatsız olan çevre FETÖ çevresidir.
Buradaki mesele bunların bizim vatandaşlarımıza, ülkemize dönük olarak bu faaliyetleri engellemektir. Sayın Kılıçdaroğlu açıklamayı yapar yapmak ‘Bakın göreceksiniz gizli belge dediği şeyler açık kaynaklarda vardır’ dedim. Nitekim ABD Bakanlığının internet sitesinde çıktı. Arkasından bir FETÖ’cü çıktı ‘Ben bunları zaten 3-4 yıl önce söyledim’ dedi.
Bazen düzeltme fırsatı veriyoruz. Bazen 12 saat bazen 24 saat bekliyoruz. Ama bakıyoruz düzeltilmeyince demek ki bunun arkasında duyuyorlar.”
Ayrıntılar geliyor…