34 yaşındaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Halil Öztemel, ilk görev yeri olan Van’ın Erciş ilçesinde 23 Ekim 2011’de arkadaşlarıyla kafede otururken 7.2 büyüklüğündeki depreme yakalandı. Çöken binanın enkazı altında kalan Öztemel, 15 saat sonra çıkarıldı. Öztemel, depremde iki bacağını kaybetti. Protez bacak takılan Halil Öztemel, kendisine teklif edilen malulen emekliliği reddederek, memleketi Konya’nın Kadınhanı ilçesinde çocukluk yıllarını geçirdiği Şakir Ersoy Ortaokulu’nda öğretmenliğini sürdürüyor. Hiç aklında yokken deprem gerçeğiyle karşılaştığını söyleyen Halil Öztemel, “Hiç aklımızda yokken depremle karşılaştık. Ne olduğunu anlayamadan binanın altında kaldık. 15 saat kurtarılmayı bekledik. Ankara itfaiyesi bizi kurtardı. Depremde arkadaşlarımı kaybettim. Enkazdan çıktıktan sonra Ankara’daki hastaneye uçakla götürüldüm. Bacaklarım hareketsizlikten dolayı kangrene dönüşmüş. Ameliyatla almak zorunda kaldılar.” dedi. Kendisine teklif edilen malulen emekliliği reddettiğini söyleyen Halil Öztemel şöyle konuştu: “Zor bir süreç geçirdim ama tekrar döndüm. Bana göreve devam edip etmeyeceğimi sordular, emekli olmam için bir hak verdiler. Ben tüm bunları kabul etmeyip sınıfa geri dönmek istedim. Çünkü bu mesleği gerçekten çok seviyorum. Okula gelip öğretmenlik yaptığım zaman sanki bana bir terapi gibi oluyor. Sınıfta öğrencilerin arasında bulunmak, okula gelip gitmek, bu havayı solumak; gerçekten bana moral ve motivasyon anlamında çok büyük fayda sağlıyor. Ben farklı tavsiyeler olmasına rağmen, haftanın 5 günü veya 7 günü okula gelerek öğrencilerin arasında olmayı tercih ettim. Yöneticilerim de bana hep destek oldu, işimi kolaylaştırdılar.”
Öğrencileriyle bir arada olmanın kendisini mutlu ettiğini ifade eden Öztemel, “Okulda öğrencilerle bir arada olmak, bu havayı teneffüs etmek, öğrencilere bir şeyler anlatabilmek, öğrettiğimin dönütünü alabilmek, öğrencinin gözündeki ışığı görebilmek, bir şeyler öğrenme açlığını fark etmek, öğretebildiğimi görmek beni mutlu ediyor.” diye konuştu. Yaşadığı zorlukların üstesinden okulu ve öğrencileri sayesinde geldiğini belirten Halil Öztemel, “Kolay değil, insan bir tırnağını kaybetse hüzünlenir. Benim iki bacağım yok. Demek ki rabbim herkese kaldırabileceği bir yük yüklüyor. Ama mesleğim, okulumu ve öğrencilerim beni tekrar hayata bağladı diyebilirim. Ailemin de çok büyük destekleri oldu. Çok şükür şimdiye kadar neden, diye bir soru sormadım? Orada ben birçok arkadaşımı kaybettim. Onlardan biri ben de olabilirdim. Orada hayatta kalmak için ekstra bir şey yapmadım, yapamazdım da. Oradan sağ çıkamayan arkadaşlarımdan biri de ben olabilirdim diye düşünerek, hayata daha da pozitif yaklaştım. Yaşadığım zorluklar bana zaman zaman sıkıntı verse de arkadaşlarım ve etrafımdaki insanlar, hiçbir zaman bir şeylerin eksikliğini hissettirmediler. Her şeyin içine dahil ettiler” ifadelerini kullandı. Doğup büyüdüğü ilçede, çocukluğunun geçtiği okulda öğretmenlik yapmanın kendisine gurur verdiğini söyleyen Halil Öztemel şunları söyledi: “Kendi memleketimde, doğum büyüdüğüm ilçede görev yapıyorum. Bu da benim için büyük bir gurur. Ben de bu sıralarda, bu okul bahçesinde oynayan çocuklardan biriydim. Şimdi bu çocuklara eğitim veren bir insanım. Bu da bana ayrıca gurur veriyor. Durumumla alakalı da bir eksiklik hissetmiyorum. Çünkü hayat çok uzun değil. Üzülecek ve stresle uğraşacak kadar da vaktimiz yok.”
Öğrencileriyle bir arada olmanın kendisini mutlu ettiğini ifade eden Öztemel, “Okulda öğrencilerle bir arada olmak, bu havayı teneffüs etmek, öğrencilere bir şeyler anlatabilmek, öğrettiğimin dönütünü alabilmek, öğrencinin gözündeki ışığı görebilmek, bir şeyler öğrenme açlığını fark etmek, öğretebildiğimi görmek beni mutlu ediyor.” diye konuştu. Yaşadığı zorlukların üstesinden okulu ve öğrencileri sayesinde geldiğini belirten Halil Öztemel, “Kolay değil, insan bir tırnağını kaybetse hüzünlenir. Benim iki bacağım yok. Demek ki rabbim herkese kaldırabileceği bir yük yüklüyor. Ama mesleğim, okulumu ve öğrencilerim beni tekrar hayata bağladı diyebilirim. Ailemin de çok büyük destekleri oldu. Çok şükür şimdiye kadar neden, diye bir soru sormadım? Orada ben birçok arkadaşımı kaybettim. Onlardan biri ben de olabilirdim. Orada hayatta kalmak için ekstra bir şey yapmadım, yapamazdım da. Oradan sağ çıkamayan arkadaşlarımdan biri de ben olabilirdim diye düşünerek, hayata daha da pozitif yaklaştım. Yaşadığım zorluklar bana zaman zaman sıkıntı verse de arkadaşlarım ve etrafımdaki insanlar, hiçbir zaman bir şeylerin eksikliğini hissettirmediler. Her şeyin içine dahil ettiler” ifadelerini kullandı. Doğup büyüdüğü ilçede, çocukluğunun geçtiği okulda öğretmenlik yapmanın kendisine gurur verdiğini söyleyen Halil Öztemel şunları söyledi: “Kendi memleketimde, doğum büyüdüğüm ilçede görev yapıyorum. Bu da benim için büyük bir gurur. Ben de bu sıralarda, bu okul bahçesinde oynayan çocuklardan biriydim. Şimdi bu çocuklara eğitim veren bir insanım. Bu da bana ayrıca gurur veriyor. Durumumla alakalı da bir eksiklik hissetmiyorum. Çünkü hayat çok uzun değil. Üzülecek ve stresle uğraşacak kadar da vaktimiz yok.”