İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2018 yılında hazırlanan iddianamede, sanık Yılmaz Aykan’ın (46) 27 Kasım 2017 tarihinde Üsküdar’da Mehmet Yılmaztürk’ün (51) şoförlüğünü yaptığı servis aracı içindeki Asiye Aykan’a (46) ruhsatsız tabancayla birden fazla ateş ettiği anlatıldı. Silahlı saldırıda Asiye Aykan hayatını kaybederken servis şoförü Mehmet Yılmaztürk ise ağır yaralandı. İddianamede sanık Yılmaz Aykan’ın “Eşi kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenirken Yılmaztürk’e karşı işlediği “Kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edildi. Davayı 2019 yılında karara bağlayan Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Asiye Aykan’ı “Eşi kasten öldürme” suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını dikkate alan heyet, ceza indirim yaparak sanık Aykan’ı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanığa Yılmaztürk’e karşı işlediği “Kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan da 10 yıl hapis cezası verdi. Yerel Mahkemenin kararını 2021 yılında inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, kararı bozdu. Yargıtay bozma ilamında maktul Asiye Aykan’ın müşteki Mehmet Yılmaztürk’ü olaydan önce savcılığa şikayet ettiğini, maktul ile müştekinin mesaj ve arama kayıtlarına ilişkin HTS kayıtlarının incelenmesine ilişkin bilirkişi raporu alınmasına kanaat getiren Daire, raporun sonucuna göre haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirileceğini belirtti. Dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesinin ardından Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Yılmaz Aykan, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlandı. Duruşmaya Özgürlük için Hukukçular Derneği adına avukat Maviş Aydın ve Çağdaş Hukukçular Derneği adına Leyla Nacak müşteki avukatı olarak katıldı. Duruşmada sanık avukatı da yer aldı. Avukat Maviş Aydın, HTS kayıtlarının dosyadan çıkarılmasını talep ederek “Öldürmenin hiçbir gerekçesi olamaz. Maktul Asiye Aykan ile Mehmet Yılmaztürk arasındaki arama kayıtlarının bir iş ilişkisi olduğu sebebiyle olduğu açıkken bu arama kayıtları üzerinden sanığın kendini kurtarma kastıyla bir aldatma senaryosu üretmesine mahkemenin aracı olmamasını diliyoruz.” dedi. Avukat Aydın, aldatma halinde dahi haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağını vurguladı. Son sözü sorulan sanık Yılmaz Aykan ise “Ben sizden sadece adalet talep ediyorum. Mehmet Yılmaztürk yanında çalışan emekçi bir kadına tuzak kurup tecavüz ve tacizde bulunup, şantaj ve ölümüne sebebiyet vermiştir. Tutuklanmasını talep ediyorum. Yaşamış olduğum trajedi ve bu travmanın sonucu ağır tahrik altında gerçekleşmiştir. Sizden beraatımı talep ediyorum.” ifadelerini kullandı. Davayı yeniden karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Yılmaz Aykan’ı “Eşi kasten öldürmek” suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Eylemin haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında işlendiğine kanaat getiren heyet, sanığın duruşma sürecindeki davranışlarını da dikkate alarak Aykan’ın 20 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Heyet, sanık Aykan’ın müşteki Mehmet Yılmaztürk’e karşı işlediği “Kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan da haksız tahrik hükümlerini uygulayarak 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Duruşmanın ardından açıklama yapan Avukat Maviş Aydın, “Her zamanki gibi yine mahkemece katil koca için haksız tahrik indirimi uygulanarak daha önce verilen müebbet hapis cezası, süreli hapis cezasına çevrildi. Mahkeme salonunda avukatlara bile dönüp ‘Namussuz’ diye seslenen bir katil için iyi hal indirimini uygulayan mahkeme, hem iyi hal indirimi hem de haksız tahrik indirimi uygulayarak 20 yıl süreli hapis cezası verdi. Mahkemelerden son zamanlarda başka kararlar beklemiyoruz ne yazık ki.” dedi. Avukat Aydın, karara itiraz edeceklerini de vurguladı.