İstanbul’un Kağıthane ilçesine bağlı Ortabayır Mahallesi’nde, 4 çocuk annesi Büşra Y. (26) ve taksi şoförlüğü yapan eşi Emre Y. (31) arasında kıskançlık ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle kavga çıktı. Bu süreçte devam eden kavgalar sonucunda Büşra Y. birkaç kez evi terk etti. Ancak tekrar evine dönen genç kadın ile eşi arasında tartışma ve kavgalar devam etti. Bu nedenle Emre Y. evi terk ederek başka yerde yaşamaya başladı. Boşanma sürecine giren çiftin arasında şiddetlenen kavgalar sonrasında olay günü Büşra Y.’yi arayan eşi Emre Y., çocuklara yemek götürmek için eve gelmek istediğini söyledi. Büşra Y.’nin kabul etmesi üzerine, geçtiğimiz günlerde saat 21.00 sıralarında eve gelen Emre Y., yemeği bıraktıktan sonra çocuklardan evden çıkmalarını istedi. O esnada çıkan tartışmada 4 yaşındaki oğlu Y.A.Y.’yi kucağına alan Emre Y., koltukta oturan Büşra Y.’ye tabancayla 12 el ateş etti. Bacak ve kollarına isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Büşra Y., kanlar içerisine yere yığılarak bilincini kaybetti. Olayın ardından saldırgan Emre Y., çocukları Y.A.Y., K.S.Y. (7) ve U.Ö.’yü (11) alarak geldiği taksisiyle olay yerinden ayrıldı. Çocukları önce annesi Nilifer Y.’ye bırakan Emre Y., ardından taksisiyle kaçmaya başladı. Silah seslerini duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polis ekipleri çevrede önlem aldıktan sonra, Büşra Y.’nin komşularıyla evin kapısını kırarak içeriye girdi. Ağır yaralı olan Büşra Y., sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından bilinci kapalı şekilde ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Hemen ameliyata alınan Büşra Y.’nin vücudundan 9 adet kurşun çekirdeği çıkarıldı. Hastanede bir süre kalan Büşra Y., tedavisinin ardından taburcu edildi. Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, çevrede bulunan vatandaşların ifadelerine başvurdu. Yapılan çalışmalar sonucunda Emre Y.’nin, taksiyle Beylikdüzü istikametine gittiği tespit edildi. Emre Y., E5 karayolu Esenyurt Turgut Özel Mahallesi Haramidere Kavşağı’nda olayda kullandığı silahla yakalandı. Gözaltına alınarak emniyete götürülen Emre Y.‘nin çeşitli suçlardan 7 adet kaydı olduğu öğrenildi. İşlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen Emre Y., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. Şahsın eşi Büşra Y.’yi birlikte yaşadıkları süreçte birçok kez darbettiği ve bıçakla yaraladığı da öğrenildi. Büşra Y., yaşadıklarına ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Beni vurmadan önce zaten ayrılma yoluna girmiştik. Bizi bu sürece iten sebepler de alkol içip, vurup kırmasıydı. Beni çok fazla darbediyordu. Daha önce de bıçaklama olayları olmuştu ve ben şikayetçi olmuştum. Uzaklaştırma gibi cezalar alsa da bir şekilde barışma, uzlaşma yoluna girmiştik ama bunlar hiçbir zaman son bulmadı. En son 1 ay önce ayrılmak istediğimi söyledim, o da gitti. Aslında anlaşmıştık, arada bir gelip çocuklarına yemek getiriyordu. O gece de eve yemek getirme bahanesi ile geldi. Kapıdan girdikten sonra benimle bir 5 dakika konuşmak istediğini söyledi. Ben de konuşmak istemediğimi, buradan gitmesi gerektiğini söylediğimde 3 çocuğumun gözünün önünde silahını çıkarıp ateş etmeye başladı. Tek hatırladığım şey çocuklarımın çok fazla korktuğu, bağırdığıydı. 4 yaşındaki oğlumu kucağına alıp o kucağındayken bana ateş etti. Ben bacağıma 3 tane kurşun girdiğini gördükten sonra çığlık atabildim, daha sonra zaten kendimden geçip bayılmışım. Gözümü açtığımda ambulansın taşıma torbalarının üstündeydim, daha sonra zaten hastaneye götürdüler. Hastanede birçok daldan doktorlar tedavim ile uğraştılar. Toplam 12 kurşun attı ama isabet eden, bacakta ve kolda olmak üzere giren çıkan 9 tane var. Bu olayın gerçekleştiği anda da zaten gözünü kırpmadan gözlerimin içine baka baka yaptı. Hiçbir tereddüt, korku hissetmeden ateş etti. Ailem yok, çocuklarım evde yalnızdı. Ben de sadece onlara bir an önce kavuşmak için tedaviyi reddedip evime geldim. Şu anda sadece lavaboya gidebilecek durumdayım, mağduriyetim çok fazla. Tek istediğim onun içeriden çıkamamasıdır. Çünkü daha önce de böyle eylemleri olduğu için çıktığında devam edeceğini biliyorum. Alkol bağımlısı bir insan, sağlıklı düşünemeyip çocuklarımın önünde daha fazlasını yapabileceğini biliyorum. Dışarı çıkmasından korkuyorum. Ben o an ölebilirdim ama kendimi düşünemedim, düşünebildiğim tek şey çocuklarımdı. Hastaneden eve ambulansla geldim. Sedyeyle beni içeri koyacakları için kapı benden önce açıldı. O yüzden çocuklarım benden önce içeri girdi. Hepsinin tek baktığı yer olayın olduğu koltuktu. Kitlenmişlerdi oraya ve onları o şekilde görünce sedyenin üstünde kapıda sadece ‘Yavrularım ben geldim’ diyerek dikkati üzerime çekip onları o psikolojiden çıkarmaya çalıştım. İçeriden mektup gönderiyor. Arama hakkı olduğunda bir kez beni aradı. Aradığında sanki kendisi bunları yapmamış gibi bana çalışıp çalışmadığımı soruyor, ki ben zaten tam olarak ayağa kalkamıyorum şu an. O ise benle dalga geçer gibi ‘Ne yaptın işe başladın mı?’ gibi şeyler söylüyor. Ben çocuklarımı okula bile götüremiyorum, çocuklarım geri kaldı. Ama o yaşananlardan hiç pişman değil, hala rahat rahat konuşabiliyor. Bir arkadaşım vasıtasıyla öğrendim, ailesi avukat tutmuş. Onu içeriden çıkarmak için özel avukat tutmuşlar. Bir insan canını hiçe sayarak, kendimi geçiyorum çocuklarına yaşattıklarını hiçe sayarak bu adamı içerden çıkarmaya çalışıyorlar.”