21 Eylül 2020’de Beylikdüzü’nde, bir çocuk annesi Kübra Boyraz Solmazgül, bir güzellik merkezinde botoks yaptırdıktan sonra fenalaştı. Güzellik merkezi çalışanları tarafından evine götürülen Solmazgül, hastaneye kaldırıldı. Hayatını kaybeden Solmazgül’ün epikriz raporunda, ‘pıhtı atması’ nedeniyle kalp krizi geçirdiği bildirildi. Olay sonrası başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Erdal Doğruya ve doktor Öner Özsoyeri tutuklandı. Geçen nisan ayında görülen mahkemede Doğruya ve Özsoyeri tahliye edildi. 7 ay sonra tahliye olan Doğruya, cezaevindeyken vekalet verdiği babası A.D. ve annesi H.D.’den 2 aracını satmaları ve İzmir’in Karşıyaka ilçesindeki iş yerini üzerlerine geçirdikleri iddiasıyla şikayetçi oldu. 
Doğruya, “Cezaevindeyken annem H.D.’ye vekalet verdim. Onlar da bana avukat tuttular. Cezaevinden çıktıktan sonra iş yerimin ve 2 arabamın babamın üstüne geçtiğini gördüm. Arabaları da satmışlar. Bunlarla beraber evimde bulunan ziynet eşyalarında da eksikler vardı. Dükkanımı almak için çok uğraştım ama alamadım. Bu sürede babam A.D. tarafından çok defa tehdit edildim. Şu anda da işim gücüm yok. Kendi arabasını kullanmam için verdi. Geçtiğimiz günlerde de o aracı kullanırken babam A.D., arabasını çaldığım gerekçesiyle beni şikayet etmiş.” dedi. 
Yaklaşık 3 milyon lira zararı olduğunu söyleyen Doğruya, “Aileme bunu neden yaptıklarını sorduğumda bir cevap alamadım ve beni dışladılar. Cezaevinde yatarken bana hiçbir şey söylenmemişti. Amaçları tüm mallarıma çökmekmiş. Ailemden hiç beklemezdim. Şu anda çalışamıyorum. Hiçbir gelirim yok. Ne yapacağımı bilmiyorum. Yaklaşık 3 milyon lira zararım var. Tüm mallarımı geri istiyorum. Bir aile çocuğuna bunu yapmamalı. Resmen ailem tarafından dolandırıldım. Ben de şikayetçi oldum.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Doğruya’nın iddiaları sorulan baba A.D., konuşmak istemediğini söyledi. 
Tutuksuz olarak yargılandığı Kübra Boyraz Solmazgül davası hakkında da konuşan Doğruya, Kübra Boyraz Solmazgül ölmeden önce iş yerinde işlemi kendine ‘Melih’ olarak tanıtan Ömer Elmalı’nın yaptığını söylediğini ileri sürerek, “İş yeri sahibi olarak beni aldılar ancak iş yerim İzmir’deydi. Kübra Hanım ölmeden önce işlemi yapanın Melih olduğunu söylemiş. Son celsede de bu açıklandı. Ben tutuksuz yargılanıyorum. Ne benim ne de Doktor Öner Bey’in bir kusuru veya dahli var.” diye konuştu. 
Doğruya, “Cezaevindeyken annem H.D.’ye vekalet verdim. Onlar da bana avukat tuttular. Cezaevinden çıktıktan sonra iş yerimin ve 2 arabamın babamın üstüne geçtiğini gördüm. Arabaları da satmışlar. Bunlarla beraber evimde bulunan ziynet eşyalarında da eksikler vardı. Dükkanımı almak için çok uğraştım ama alamadım. Bu sürede babam A.D. tarafından çok defa tehdit edildim. Şu anda da işim gücüm yok. Kendi arabasını kullanmam için verdi. Geçtiğimiz günlerde de o aracı kullanırken babam A.D., arabasını çaldığım gerekçesiyle beni şikayet etmiş.” dedi. Yaklaşık 3 milyon lira zararı olduğunu söyleyen Doğruya, “Aileme bunu neden yaptıklarını sorduğumda bir cevap alamadım ve beni dışladılar. Cezaevinde yatarken bana hiçbir şey söylenmemişti. Amaçları tüm mallarıma çökmekmiş. Ailemden hiç beklemezdim. Şu anda çalışamıyorum. Hiçbir gelirim yok. Ne yapacağımı bilmiyorum. Yaklaşık 3 milyon lira zararım var. Tüm mallarımı geri istiyorum. Bir aile çocuğuna bunu yapmamalı. Resmen ailem tarafından dolandırıldım. Ben de şikayetçi oldum.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Doğruya’nın iddiaları sorulan baba A.D., konuşmak istemediğini söyledi. Tutuksuz olarak yargılandığı Kübra Boyraz Solmazgül davası hakkında da konuşan Doğruya, Kübra Boyraz Solmazgül ölmeden önce iş yerinde işlemi kendine ‘Melih’ olarak tanıtan Ömer Elmalı’nın yaptığını söylediğini ileri sürerek, “İş yeri sahibi olarak beni aldılar ancak iş yerim İzmir’deydi. Kübra Hanım ölmeden önce işlemi yapanın Melih olduğunu söylemiş. Son celsede de bu açıklandı. Ben tutuksuz yargılanıyorum. Ne benim ne de Doktor Öner Bey’in bir kusuru veya dahli var.” diye konuştu.
