İstanbul’un Kartal ilçesinde Enver Ocaklı (43) idaresindeki otomobil, Kadıköy istikametine seyir halinde olan Cengiz Şen’in (44) kullandığı motosiklete çarptı. 18 Eylül’de meydana gelen kazada ağır yaralanan Şen, kaldırıldığı hastanede 1 Ekim’de hayatını kaybetti. Kaza sonrası tutuklanan sürücünün, kaza saatinden yaklaşık 6,5 saat sonra alınabilen kan numunesinde çıkan etil alkol oranının 0,64 promil olduğu öğrenildi. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, görgü şahitleri ve olay yeri inceleme sonuçlarına göre sanık Ocaklı’nın Karayolları Trafik Kanunu’nu ihlal ettiğine kanaat getirildiği, bilirkişi raporunda da kazanın oluşmasında sanık Ender Ocaklı’nın asli kusurlu olduğu, Cengiz Şen’in ise kusurunun olmadığına dair görüş bildirildiği hatırlatıldı. Kartal’da motosikletlinin öldüğü kazada tahliye ViDEO İddianamenin değerlendirme kısmında sanık Ender Ocaklı’dan olay saatinden yaklaşık 6 buçuk saat sonra alınan kan numunesinde 0,64 promil alkole rastlandığı ve bir insanın her saat 0,15 oranında alkolün vücuttaki etkisini kaybettiği hususu dikkate alınarak sanık Ocaklı’nın olay sırasında 1.54 promil oranında alkollü sayılacağı öne sürüldü. İddianamede tutuklu sanık Ender Ocaklı’nın “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Hazırlanan iddianameyi kabul eden Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tutuklu sanık Ender Ocaklı’nın adli kontrol şartıyla tahliye olduğu öğrenildi. Kazaya ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri de ortaya çıktı. Motosiklet sürücüsü Cengiz Şen’in Kadıköy istikametine seyir halindeyken otomobilin arkadan çarptığı, Şen’in de çarpmanın etkisiyle metrelerce sürüklendiği anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Cengiz Şen’in eşi Emel Şen ise, kaza nedeniyle eşinin 2 hafta yoğun bakımda kaldığını, o süreçte bütün imkanlarını zorladıklarını belirterek “Ama maalesef ki, yapılacak bir şey yoktu. Çok düşük ihtimaldi, onun hayata tutunabilmesi. Vefat 1 Ekim tarihinde gerçekleşti. Biz sonuna kadar inancımızı kaybetmedik. Geri dönmesi için dualarımızı ettik.” dedi. Bilirkişi raporunda ve hazırlanan iddianamede kazanın detaylarını öğrendiğini kaydeden Emel Şen, “Eşimin sıfır kusurlu olduğunu karşı tarafın 8’de 8 kusurlu olduğunu, alkollü araç kullandığını, daha önceden alkolden ehliyetini kaptırmış olduğunu, yanındaki kişiyle yer değiştirmeye kalktığını, firar ettiğini, bunları sonrasında öğrendim. Karşı taraftan yine herhangi bir ‘Geçmiş olsun’ gelmedi o yoğun bakım sürecinde. Bunun yanında vefattan sonra akrabalarından veya kendisinden ‘Başsağlığı’ da gelmedi.” ifadelerini kullandı. Şen şöyle devam etti: “Kaçmak istemesi, yanındaki kişiyle yer değiştirmeye çalışması… Bu da yargıyı yanıltmaktır. Bence bu da bir vicdansızlıktır, bir yalandır. Ahlaka sığmayan hareketlerdir. Sonrasında yaptıklarıyla da zaten bunlar örtüşüyor. Alkolden daha önceden ehliyetini kaptırmış, alkol kullanmaya devam etmiş. Ehliyetsiz tekrar araç kullanmaya devam etmiş. Buna rağmen bu kişinin salınmış olmasını çok doğru bulmuyorum. Çünkü toplumda alkollü araba kullanmak zaten başlı başına bir trafik canavarlığı ve ehliyeti yok. Yani saatli bir bomba gibi şu an dolaşıyor. Bir güvencesi yok tekrardan araba kullanmayacağına dair, bir garantisi yok. Yine birinin canını yakabilir, yine bir aile yok olabilir. Yine bir çocuk babasız kalabilir. Yetim kalabilir. Burada buna dikkat çekmek istiyorum, bence burada bir açık var, bunun üzerine gidilebilmeli. Bunla alakalı kamu vicdanına uygunsuz olduğu düşüncesindeyim.” Eşinin 18 yıllık motosiklet kullanıcısı olduğunu, motosikletçilerin giymesi gereken bütün ekipmanlarını giydiğini vurgulayan Emel Şen, “Nereden bilebilirdi ki, alkollü bir sürücü ona arkadan çarpacak? Eşim normalde sürat yapmazdı, dikkatliydi. Bütün tedbirlere rağmen dikkatsiz, alkollü, ehliyetsiz ve bunun gibi belki binlercesi daha var İstanbul trafiğinde.” dedi. Eşinin eşyalarını saklayan Emel Şen, söz konusu eşyaların ve kitapların 14 yaşındaki çocukları Kuzey Poyraz Şen için hatıra ve yol gösterici olduğunu söyledi.